Marka ve Logo Tasarım İlişkisi

Bu içerikte, marka ve logo tasarım ilişkisi konusundan söz etmeye çalışacağım. Marka ve logo tasarım ilişkisi, genel anlamda tüm reklamcıları ve reklamcılık mesleğine gönül vermiş olan insanları ilgilendirmekle birlikte, reklamcılık mesleğinin bir ana unsurunu çok daha yakından ilgilendirmektedir. Bunlar, logo tasarımı ve dolayısıyla grafik tasarım sanatı ile uğraşan art direktörler ya da grafik tasarımcılardır.

Elbette marka yönetimi ile ilgilenen insanlar da konuya dahil olabilirler, ancak işin direkt noktası art direktörler ya da diğer bir ifadeyle grafik tasarımcılardır. Eğer bir grafik tasarımcıysanız ya da öğrenme aşamasında birisiyseniz içeriği sonuna kadar okumanızı öneriyorum. Zira bu konu oldukça önemli bir konu…

Marka ve Logo Çokça Karıştırılır

Marka ve logo kavramları sıklıkla karıştırılan iki kavramdır. İşi bilenler gülümseyebilirler ancak durum gerçekten de böyle… Kimi zaman, tam olarak işi bilmeyen kişiler tarafından birbirinin yerine de sıkça kullanılırlar ancak; durum kesinlikle çok farklıdır. Dolayısıyla, marka ve logo kavramları birbirinden çok ama çok farklı iki kavramdır.

Bu iki kavramı, uzun uzadıya anlatmayacağım. Zira, daha önceki içeriklerimde gerek logodan gerekse markadan çok geniş biçimde söz etmeye çalışmıştım. Dileyenler logo nedir, dileyenler ise marka nedir, konu başlıklı içeriklerden çok daha detaylı bilgi edinebilirler.

Ancak yine de kısaca belirtmek gerekirse, birisini bir insana, diğerini ise insanın herhangi bir uzvuna ya da organına benzetmek çok daha yerinde olacaktır.

Söz gelimi, marka bir insan ise, logo da insanın en önemli organlarından birisi olabilir. Bu haliyle marka kavramı, çok daha kapsayıcı ve genelleyicidir.

Bu konuyu daha da somutlaştırmamız gerekirse, bir anlamda logo, markanın simgesidir ve ete kemiğe bürünmüş halidir diyebiliriz.

Bu kısa ayırımı yaptıktan sonra, dilerseniz marka ve logo tasarım ilişkisine daha yakından bakalım.

Marka ve Logo Tasarım İlişkisi Nasıl Olmalıdır?

Bence en önemli soru budur; marka ve logo tasarım ilişkisi nasıl olmalıdır? Marka ve logo ilişkisi, anlamsal imajın, görsel imaja sağlıklı bir biçimde bürünebilmesi ve imajın doğru olarak vücut bulabilmesidir.

Söz gelimi, bir reklamcı olarak, elimizde yeni açılan beş yıldızlı bir otel var. Bu otel markasını sıfırdan oluşturduğunuzu düşünelim. Yani, henüz daha yeni bir marka ya da marka adayı… Yeni kuruluyor, daha öncesi yok… Öte yandan, otel son derece lüks bir otel, gerek iç dizaynı, gerek konforu, gerekse fiziksel imkanları beş yıldızın da ötesinde, hani derler ya, ultra lüks bir otel markası olacak.

Başka bir ifadeyle, elimizde son derece lüks bir marka ya da marka olmaya aday bir oluşum var. Sizce bu markanın logosu nasıl olmalı, ya da en başta sorduğum soruyu bir kez daha bu örnek için sorayım: Bu markanın logosu ile ilişkisi nasıl olmalı?

Söz konusu beş yıldızlı ultra lüks otel markasının, logo tasarımı ile ilişkisi de aynı düzlemde olmalıdır. Yani, ultra lüks olan bu otelin logosu da bunu görsel iletişim açısından birebir aynı biçimde yansıtabilmelidir.

Bakın, buradaki kilit nokta tam olarak şu, oteli olduğundan daha lüks gösterecek bir logo tasarımından ya da herhangi başka bir görsel imajdan söz etmiyorum. Söz gelimi, beş yıldızlı otel markamızı, yedi yıldızlı gösteren bir logo değil kesinlikle… Ya da dört yıldızlı değil… Markanın imajını tam olarak yansıtabilecek bir logo tasarımından söz ediyorum.

Bir başka ifade ile, marka ve logo tasarım ilişkisi doğru orantılı olmalıdır. Bana göre, bir markanın değeri, imajı ve ağırlığını en iyi yansıtabilecek bir logo çalışması, bu ilişkinin ve orantının doğru kurulduğunun bir göstergesidir.

Verdiğim örnekten hareketle, ben böyle beş yıldızlı ultra lüks bir otel markasına logo çalışsaydım, ki çalışmışlığım var, kesinlikle “amblem” ve “type” kullanırdım. Yani logo tasarımını iki ana parça olarak düşünürsek, bunlardan birincisi “amblem” ikincisi ise yazı kısmı, yani “type”… Diğer bir ifadeyle, bu markanın logosunda hem amblem hem de yazı kullanırdım. Markaya ait olacak, onu her platformda temsil edebilecek, kaliteli ve minimal bir amblem, yine bu amblemi tamamlayacak ve en az onun kadar kaliteli ve minimal bir görsel iletişim gücü olan tipografi, yani fontlar… Ve bence, en az ikisi kadar önemli ve değerli olan bir unsur daha var: renk unsuru… Rengi de tıpkı, ultra lüks otelin marka imajı doğrultusunda seçerdim.

Özetlemek gerekirse, böyle bir marka için ihtiyaç duyulan şeyleri madde madde yazmak isterim. Böylelikle sizlere, daha da net ifade etmiş olurum.

• Beş yıldızlı otelin marka imajına uygun bir amblem yani sembol, (Ona özel, özgün ve kurumsal bir sembol)
• Böylesine ultra lüks bir otelin marka imajına uygun, amblemi adeta tamamlayacak, kalite, lüks ve ihtişam algısını doğru bir biçimde oluşturacak font kullanımı.
• Lüks bir otelin, marka değerini yansıtacak renkler.

Marka ve Logo Birbirinden Bağımsız Olamaz

Bazı müşteriler, “ben kırmızı rengi çok seviyorum, onu da kullanır mısın?” gibi bir anlayış içerisine giriyorlar. Diğer yandan işi bilmeyen ancak grafik tasarımcı olduğunu iddia eden bazı arkadaşlarımız da “ben tasarımcıyım, ben bu rengi beğendim ve uygun gördüm, bu olmalı” diye olaya yaklaşıyorlar. İkisinin de yanlış bir tutum olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Bir logonun rengini ne müşterinin ne de onu oluşturan grafik tasarımcının zevkleri belirler. Bir logonun rengini, o markanın imajı belirler.

Dolayısıyla, marka ve logo tasarım ilişki bu çerçevede düşünülmesi gereken bir durumdur.

Değerli müşteriler; kırmızıyı çok seviyorsanız, lütfen bunu kendinize saklayınız. Arabanızı kırmızı renk alın ya da evinizin duvarlarını kırmızıya boyatın. Kıymetli tasarımcılar (acaba tasarımcı olduğunu iddia edenler mi demeliyim, bilemedim) mavi rengi çok sevebilirsiniz, ancak bu sevginiz, önünüze gelen her işte mavi rengi kullanmanızı gerektirmez. Sizler de bu sevginizi ve ilginizi kendinize saklayınız. Bol bol mavi gömlek alın, hatta saçlarınızı da maviye boyamayı düşünebilirsiniz…

Ancak, konu bir markanın imajı ise, işte bu noktada bir durup düşünmek gerekiyor. Marka nasıl bir marka, nasıl bir yatırımı olacak, ürünleri nedir, hizmetleri nedir, ürünlerinin ya da hizmetlerinin kalitesi ne seviyededir? Hedef kitlesi nedir ve benzeri sorular sizin doğru neticeye ulaşmanızı sağlar.

Sonuç

Marka ve logo tasarım ilişkisi bir kağıdın iki yüzü gibidir. Birbirinden bağımsız olması şöyle dursun, tam olarak birbiriyle bağlantılıdır, birbirine her bakımdan uyumlu olmak durumundadır. Bir markanın, gerçek anlamda marka olabilmesinin belki de ilk adımlarından birisinin logo tasarımı olduğunu düşünürsek, bu konu önemlidir ve söz konusu bu ilişki çok hassas bir dengede bulunmalıdır.

Buradaki yegane amaç, markayı olduğundan farklı göstermek (olduğundan aşağıda veya yukarıda) değil, bilakis, marka imajını birebir yansıtabilmektir.

Merak ettiklerinizi veya görüşlerinizi yorum kısmına yazabilir ya da bana mail atabilirsiniz.

Kendinize iyi bakın, hoşça kalın… / Selder GÜLYÜZ