Hazır Stok Tasarımcıları
Değerli LogoveGrafik.com takipçileri, içeriklerimi sürekli takip eden genç arkadaşlar, meraklı insan toplulukları, sevgili kitlem, hepinize sevgiler, selamlar…
Bu içerikte, uzun zamandır yazmak istediğim, ancak işlerimin yoğunluğu dolayısıyla bir türlü fırsat bulamadığım, bana göre üzerine “kesinlikle söz söylenmesi gereken” bir konu hakkında yazmak istiyorum.
Zira bu gibi durumlar yüzünden mesleğimiz, tabiri caizse basitleştirilmekte ve her geçen gün adeta kan kaybetmektedir.
Hedefim değil, ancak benim konum, hazır stok tasarımcıları… Zira, şimdiye kadar hiç kimseye “hedef” gözüyle bakmadım, kimseyi düşman gibi görmedim. Yalnızca mesleğimiz adına aksak durumları dile getirmek istiyorum. Hazır stok tasarımcılarından kastım, stok sitelerine tasarım oluşturan, görsellerini oralarda satan, bu işlere emek harcayan insanlar değil. Aslında “hazır stok tasarımcıları” biçiminde adlandırdığım kimseler, tasarımcı da değiller, konuya biraz daha dikkat çekebilmek için isimlerini hazır stok tasarımcıları koydum.
Hazır Stok Tasarımcısı Kimdir?
Benim tanımımla, ücretli ya da ücretsiz bir görsel sitesine üye olup (ya da olmadan), oralardan logo, ambalaj, broşür, poster, katalog ve benzeri tasarımsal süreçlerle ilgili hazır şablonları indirmek suretiyle, üzerinde hemen hemen kayda değer bir değişiklik yapmadan, başkalarının tasarımlarını müşterisine “ben yaptım” diye sunan ve kendisini grafik tasarımcı (!) olarak tanıtan kişilere hazır stok tasarımcısı denir.
Bu gibi kişiler, hasbelkader bir ya da iki grafik tasarım programı öğrenmişlerdir, tasarım ile ilgili herhangi bir bilgileri, birikimleri yoktur, hatta çoğu zaman fikirleri dahi yoktur. Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin Fatma’nın tasarımlarını insanlara “ben yaptım” diye yutturmaya çalışırlar. İnternetten kolaylıkla bulunabilen hazır vektörleri ve hazır klipartları ya da hazır şablonları indirirler.
Eğer firmanıza ya da çalıştığınız kuruluşa tasarım yaptırmak isteyen bir kişiyseniz, son derece dikkatli olmalısınız, zira özellikle son yıllarda sözünü ettiğim hazır stok tasarımcısı arkadaşların sayısı epey bir artmış durumda…
Konuya vakıf olan değerli arkadaşların gülümsemeleri son derece doğal, ancak eğer işi fazla bilmeyen birisiyseniz, kimin gerçek bir grafik tasarımcı kimin stok tasarımcısı ayıramayacak bir durumdaysanız, işiniz biraz zor.
Belirttiğim üzere, özellikle son yıllarda herkes kendisine son derece rahat bir biçimde “grafiker”, “grafik tasarımcı” hatta “art direktör” diyebilmektedir. İnanın abartıyor değilim, birebir şahit olduğum durumlar var; henüz grafik tasarım kursuna başlamış birisinin dahi, kendisine mesleği sorulduğunda “grafikerim” cevabını vermişliğini biliyorum. Acı ama ne yazık ki gerçek…
Hazır stok tasarımcılarının (!) yararlarından ve zararlarından söz etmek istiyorum.
Hazır Stok Tasarımcılarının Yararları
1998 yılından bu yana, iletişim, reklamcılık ve tasarım işleriyle meşgul olan birisi olarak ben şimdiye kadar hazır stok tasarımcılarının hiçbir yararını görmedim, göreni de görmedim. Dolayısıyla, hazır stok tasarımcılarının hiçbir yararı bulunmamaktadır.
Hazır Stok Tasarımcılarının Zararları
1) İşleri Araklarlar
Bu gibi insanların, yani hiçbir grafik tasarım eğitimi almamış, ancak kendisini tasarımcı olarak takdim eden, sağdan soldan iş aşıran arkadaşlarımızın en büyük zararlarından birisi, gerçek grafik tasarımcıların portfolyosunda bulunan işleri araklamaktır.
2) Mesleği Değersizleştirirler, Piyasayı Mahvederler
Hazır stok tasarımcılarının (!) en büyük zararlarından birisi de grafik tasarım mesleğini değersizleştirmeleridir. Zira, bu arkadaşlarımız, müşteriler ya da işi fazla bilmeyen kişiler nezdinde kendilerini “grafik tasarımcı” olarak tanımladıkları için, bir zaman sonra insanlar bize ve dolayısıyla mesleğimize olan saygılarını yitirirler. Yapılan işlerin kolay, basit ve değersiz olduğunu düşünmeye başlarlar. Zira, yaptıkları işler kopya ve çalıntı işlerdir. Bu kopya ya da çalıntı işlerin bir zaman sonra kopya ya da çalıntı oldukları açığa çıkma gibi bir huyu ve riski vardır. Diğer yandan işlerin araklama olduğu ortaya çıkmasa bile, bu gibi kişiler bu işlere emek harcamadan yapmaları dolayısıyla olmayacak kadar düşük ücretler talep ederler.
Örneğin, bir logo tasarımına olmayacak, olamayacak kadar düşük bir ücret talebinde bulunurlar. İşin kötü tarafı, sayıları biz grafik tasarımcılara oranla çok daha yüksek olduğundan, adeta piyasayı belirleyici bir noktaya gelebilirler. Bir yerden sonra insanlarda, grafik tasarım sanatıyla ilgili düşük ve değersiz bir algı oluşmaya başlar. Günün birinde bir müşteri sizden fiyat istediğinde, siz de ona fiyat verdiğinizde tabiri caizse “kazıkçı” muamelesi görmeniz işten bile değildir.
Oysa ki siz olması gereken fiyatı vermişsinizdir ancak, dediğim gibi, bu arkadaşların sayıları oldukça yüksektir ve üzülerek söylemeliyim ki piyasayı bunlar belirler hale gelmişlerdir.
Dolayısıyla bana göre en büyük iki zararları, işlerimizi araklamak ve mesleğimizi değersizleştirmektir.
Grafik Tasarım Programı Öğrenmek Kimseyi Tasarımcı Yapmaz
Logo tasarım programları ya da grafik tasarım programlarını öğrenmek kimseyi tasarımcı yapmaz. Bunları öğrendiğinizde ne olur biliyor musunuz? Yalnızca bunları öğrenmiş olursunuz, hepsi bu… Tasarım ya da tasarımcılık bambaşka bir şeydir, gerek eğitim, gerek disiplinli çalışma ve gerekse yetenek süreçlerini kapsayan uzun bir yolculuktur.
Program öğrenmekle tasarımcı olunsaydı, okuma yazma bilenlerin hepsinin şair olmaları gerekmez miydi?
Uzun lafın kısası, bu tip programlar ve uygulamalar yalnızca birer araçtır, tasarımı tasarımcı yapar; program yapmaz…
Ben Müşteri Olsaydım Ne Yapardım?
Ben ürünlerim, hizmetlerim ya da markam için tasarım yaptırmak isteyen birisi olsaydım, çalışacağım kişileri profesyonel kişiler arasından seçerdim. Bu süreçleri çok daha detaylı bir biçimde anlattığım freelance grafiker seçimi başlıklı içeriği incelemeniz bu noktada yarar sağlayabilir.
Çok ucuz fiyat veren insanlardan özellikle kaçınırdım. Zira, içeriğin başlarından bu yana sözünü ettiğim üzere, yalnızca grafik tasarım işiyle uğraşan insanlar değil, hiç kimse emeğini yok pahasına satmaz; altını çizmekte yarar var: emeğini…
Ancak ve ancak, emek verilmemiş, üzerine kafa yorulmamış ve doğru dürüst mesai harcanmamış işler (!) çok ucuza ya da yok pahasına satılabilir.
Şöyle düşünün, hiç kimse son model Mercedes bir otomobili 50.000 TL gibi bir fiyata satmaz, eğer satıyorsa o işin içinde kesinlikle bir iş vardır. O araç ya çalıntıdır ya ağır hasarlıdır; her şeyin bir fiyatı bir piyasası vardır.
Sonuç
Emek verilmemiş hiçbir iş profesyonel olmaz. Hiç kimse gerçek anlamda emek verdiği, mesai harcadığı, üzerine kafa yorduğu, tabiri caizse dirsek çürüttüğü işi çok ucuza satmaz. 22 yıllık bir reklamcı ve tasarımcı olarak sizlere markanızı ya da marka imajınızı riske atmamanızı öneririm.
Markanıza önem veriyorsanız, ondan gerçek anlamda beklentileriniz var ise (ki bence kesinlikle olmalı) o halde profesyonel tasarımcılarla çalışmalısınız.
Aklınıza takılan her şeyi bana mail yoluyla sorabilir, içeriğin sonundaki yorumlar kısmına düşüncelerinizi yazabilirsiniz.
Kendinize iyi bakın, hoşça kalın… / Selder GÜLYÜZ